19 Şubat 2010 Cuma

Vahşi Sarı Çiçekler


Sana doğru çekiliyorum,
 

oysa durduğum yerde 

kazık çakmak ister gibiydim.





Uyumamla uyanmam bir oluyor.

Ne tatlı uyuyorum bir zamandır


-ay gibi parlayan bedeninden beri.


İçimde tohumlar çatırdıyor,

öyle böyle değil, bedenimin altını üstüne getiriyor.


Yerle bir ediyor tüm sözleri, 


söylenmişlikleri.

 

O tohumlardan,

Saçlarına 


ve güneşe yönelen vahşi sarı çiçekler doğmak istiyor.


 

Ruhum benden uzakta, hep yollarda...

aklım ise hep nasıl olabilir? diye soruyor.



Ruhum benimle dalga geçiyor.


Hangi akıl? diyor bana, 


ne aklı? diyor, gülüyor ruhum aklıma,

aklın zavallılılığıyla dalga geçiyor.

Gerçek;

tutkunun yanında akıl, devede kulak kalıyor.

 

Dans ederek hayalimde, beni bilinmezliklere davet ediyor.
 

Aklıma sorsan gözyaşına davet ediyor.


 

Parçalanıyor kalbim, belki de tohum kalbimdir.
 

Cesurca yitirmek istiyorum aklımı,
 

bırakmak istiyorum yarattığı korkuları.


 

Akmak istiyorum sana doğru..
 

ayışığında parlayan bedenini 

ve tütsüsünü takip etmek istiyorum.
 


mesela; 

Balıkesir'de buluşmak istiyorum seninle,
 

oradan rüzgara karışmak geliyor içimden. 

Hah-Ha ne hayal ama...

 

Ne büyük sözler etmek istiyorum, ne de susmak,
 

bilmeni istiyorum;


ne kadar uzakta olsan da varlığını yanımda, yakınımda, 

şuracığımda hissediyorum.


Eksik kalıyor gerçi 

-noktasız kalıyor şiirim de




2009 Güz