15 Aralık 2009 Salı

Güneş Türküsü


Hadi meleğim doğ artık.


Doğrusu ne ırmaklar aştım,

ne vadiler geçtim,

buraya varabilmek için.

Sırf senin doğuşuna sebep olabilmek için.


12 Aralık 2009 Cumartesi

Çöldeki Peri



Gönlümün en sarhoş anında 

farkettim 

çölü...







Ezelden Ebede uzanan sarı,dalgalı, yumuşak, hassas...



Ben ne anlardım çölden,

Neydi uçsuzluğuna uzun uzun bakıp aradığım?

Bir serinlikti derdime derman, her neresinde ise.

6 Aralık 2009 Pazar

İşte Deli Bilgelik

Nietzsche'ye Mektup.


Kalemimden düşen kan damlalarının mavi olması neyi değiştirirki...

karşıya geçmek; sadece karşıya geçmek.


26 Kasım 2009 Perşembe

E=mC'2


Mademki söz söyleyen benim
ve tüm sözlerim Hakk'a varıyor;

öyleyse En-el Hakk.


2003 kış

6 Kasım 2009 Cuma

Kelimeler


ENGİN DENİZLERİN

KARAYA VURAN

VE ARTIK KENDİ SONSUZLUĞUNA BENZEMEYEN

BEYAZ KÖPÜKLERİYDİ SÖZCÜKLER...




2003 KIŞ

5 Kasım 2009 Perşembe

RENGİ FARKLI KUYU (Gayya)


İşte bir kuyu!


Ne kuyusudur bu? Herhangi bir kuyu mu? Herhangi bir yerdeki kuyu mu? Ne zaman varolmuş bu kuyu? Bu soruların bir anlamı var mı?..

İşte kuyu karşımda duruyor. Sıradan bir kuyu. Büyük olasılıkla su çekiliyor. Evet şuan bir yerdeyim fakat ne anlamı var burasının neresi olduğunun. Yılı-tarihi-saati biliyorum fakat onlarında ne önemi var. İşte kuyu karşımda duruyor. Tıpkı tüm söylencelerde, hikayelerde olduğu gibi kuyu karşımda duruyor. Bu kadar anlatmış ve şaşırmış olmamın hiçbir anlamı yok. Aslında son derece sıradan bir kuyu. Onu bu kadar büyüten benim. Eskilerde herkesin yakınında neredeyse bir kuyu bulunurmuş fakat biz ömrümüzde kuyu falan görmüyoruz artık. O yüzden belki de bu kadar şaşırıyorum. Bende o söylencelerdeki gibi, hikayelerdeki gibi su çekmek istiyorum.

Gidip çekicem….


EN ESKİ HİKAYE


Bu hikaye çok eskiye dayanır. Hem de çok eskiye. 

O zamanlar insanlar vardı yeryüzünde. Ve meyveler vardı. Ve meyvelerin içinde her şey vardı. Her şey zaten her şeyin içinde de vardı. Her şey, her şeyin içinde olduğu gibi; her şey insanın içinde de vardı. “Ee madem her şeyin içinde her şey vardı, diğerlerine ne gerek vardı” diyeceksiniz. İşte dünyanın sırrı o zamanlar böyleydi. Öylesine bereketliydiki, her şeyden fazlası bile fazla değildi. Yine de azdı. İşte meyveler bunun için vardı. Fazlalığın fazlasıydı meyveler. Öylesine renkliydiler ki bir tanesinin içinde bütün renkler vardı. 

O zamanlar bir renge baktığınızda bütün renkleri görürdünüz. Öylesine lezzetliydiler ki bir tanesini yediğinizde ömrünüze ömür katardınız.

O zamanlar insanlar; şimdiki bizler gibi ölümü dört gözle beklemezlerdi. Kıskanırlardı tanrıları, hiç ölmek istemezlerdi. Daha fazla yaşamak için daha fazla meyve yerlerdi. Yerken öylesine mutlu olurlardı ki bir tek gülüşlerinde yine her şey yatardı. Bir gün ölecek olmaları onların en büyük mutluluklarıydı adeta. Her anı daha değerli bulup, daha çok gülmek için daha çok meyve yerlerdi. Hakikaten de tanrıların onlara biçtikleri bir ömür vardı, onlarda zaten günleri gelince ölürlerdi.

GEÇİT


İşte geçit!
Bahsetmeye çalışalım biraz tüm deliliğimizle.

Her şey çok hızlı gibidir fakat
yavaşlatmak sizin elinizde olduğunu en son öğrenirsiniz.

Her şey kalbinizle ilgilidir.
Kim durdurmak ister kalbini; kimse!
Öyleyse durduramazsın.

Her şey müzik, fakat müzisyen kim?
Tüm bunların müzisyeni,
Tüm bu olup bitenin müzisyeni…
Ben miyim?
Kimse fark etmediğine göre evet!

Havanın canlı olduğunu kim biliyor?
Yerin kulağı var lafını kim anlıyor?
Kim kendini kuşatılmış hissediyor?
Kimse o! Denklemi çözebilir.
Kimse o! Bununla mücadele edebilir.
Kah kar yağıyordu, kah karanlık gerçektende yağıyor muydu?
Kim ayırt edebilir?
Kim farkı görebilir?
Benden başka kim?
Müzisyen benim.

Sıfırdayım, fakat inanılmaz hızlı ilerliyorum!



2004 kış

HAYAL




HAYAL


BEN, bir gerçeğe değil,

bir hayale sevdalandım.

BEN, gerçeğin değil,

bir hayalin peşinden koşuyorum


Burada değil,

bu zamanda değil,

yani gerçek değil!

Sadece bir hayale sevdalandım.



Dedim ki, beni insan yapan madem akıldır.

Bende aklımla yaşıyorum.

BEN, zaten gerçekte de koşmuyorum.

Bir hayalde koşuyorum.


2003 yılı - kış